Bergüzar Korel'i ilk kez Kurtlar Vadisi Irak filminde görmüştüm. Daha on bir yaşındaydım. Kucağımda kocaman bir patlamış mısır kutusu, deli gibi durmadan mısır yiyordum. Arkadaşım “Neden bu filmi seçtik? Bir sürü güzel film vardı, ben çok sıkıldım” diye kızmıştı bana. “Leyla için” demiştim. “Neden'” diye sorduğunda; “Çünkü çok güzel gözleri var.” demiştim. Daha adını bile bilmiyordum. O zamanlar benim için sadece güzel gözlü kadındı. Okuduğum hikayelerde, büyüklerimden dinlediğim masallarda gözümde canlandırdığım kahramanımdı. Hayal dünyamın başrolüydü aslında...
Benim ablam sıkı bir Halit Ergenç hayranıydı. Bir gün ben evde ders çalışırken heyecanla bağırdı.Kitaplarımı yere fırlatıp salona koştuğumda; gözleri kocaman açılmış bir şekilde “Halit'in yeni dizisi başlıyor.” dedi. Gözlerimi ekrana çevirdiğimde, Bin bir Gece'nin tanıtımını gördüm ve içimden “Aa bu o güzel gözlü kadın.” dedim.
Yoğun derslerimden dolayı Binbir Gece'yi her hafta seyredemiyordum. Ne bir bilgisayarım vardı, ne de her hangi bir sosyal hesabım. Ablam sağ olsun, televizyonda izlediği yetmez, gelir bide bana ayrıntılı anlatırdı.
Yaza girer girmez babam eve bilgisayar aldı. Yaz boyunca hiç sıkılmadan Binbir Gece seyretmiştim. Okul açıldığı gün öğretmenimiz, “Tatilde neler yaptınız? Özetini yazın.” dedi. Koskoca kâğıtta sadece iki kelime “Binbir Gece seyrettim.” yazıyordu.
Leyla'dan cesareti öğrenirken, Şehrazat'ın hikayesi ise hayal dünyamın ve kalemimin genişlemesini sağladı.
Eve bilgisayar gelse de sosyal hesap açmak yasaktı. Kuzenim bize gelip, benim bilgisayarımdan Facebook hesabına girdi. Nasıl bir şey olduğunu sordum, “Arkadaşlarını, sevdiğin insanları bulup konuşuyorsun” dedi. “Herkesi mi?” diye sordum heyecanla. “Tabi cahil ne sandın?” dedi. Peki, Şehrazat’ı da bulabilir miyiz?” diye sordum. Arama motoruna Şehrazat yazdık, Binbir Gece sayfası çıktı. “Bu kadının gerçek adı ne?” diye sorduğunda; hala ismini bilmediğimi fark ettim. Çünkü benim için o Şehrazat’tı. Kuzenim “Gerçek adı, Bergüzar Korel” dedi. Sessizce “Bergüzar” dedim, vay be tıpkı Şehrazat gibi asil bir isimmiş.
Bergüzar Korel'i deli gibi seyretsem de onunla tanışmak için herhangi bir çabam olmadı. Çünkü o benim için ulaşılmazdı. Hayal dünyamın başrolü olduğu için gerçek olmadığını bile düşünürdüm arada.
Bitmeyen Şarkı; asla bitmesini istemediğim projelerden biriydi. Çünkü burada Bergüzar Korel'in sadece yüzüne değil, sesine de hayrandım. Sabah okula giderken telefonumun alarm sesi senden öğrendim şarkısıydı. Feraye'nin duruşu, tavırları, hayat hikayesi; yepyeni Bergüzar'lar görmemi sağladı. Farklı karakterlere hayat verse de; duyduğum ses, gördüğüm gözler Bergüzar Korel'e aitti.
Ve korktuğum oldu. Bitmeyen Şarkı bitti...
Uzun bir süre televizyondan uzak kaldım. Yani şartlar öyle gerektirdi. Büyüdükçe hayal dünyamdan uzaklaştığımı fark ettim. Gerçeği kavramaya başlayınca; hayallerindeki hiç bir şey seni yeterince mutlu etmiyor. Hayallerimden uzaklaşmam, Bergüzar Korel'den uzaklaşmama sebep olmuştu. Ta ki bir yaz tatilinin sonunda Karadayı'nın tanıtımını görünceye kadar.
Vay bee! Kenan İmirzalıoğlu ve Bergüzar Korel, bomba proje geliyor!
Tıpkı tahmin ettiğim gibi; Karadayı bomba gibi başladı ve aynı etkiyle hala devam ediyor. Sevgili senaristlerimiz Feride Şadoğlu'nu öyle bir yazdı ki; Sevgili Bergüzar Korel Feride Şadoğlu'nu öyle bir yaşadı ki, oynadı demeye dilim varmıyor. Çünkü Bergüzar Korel Feride Şadoğlu'nu yaşadı (yaşattı)
Ben Feride ile hayallerimin başrolüne yeniden kavuştum. Gerçek hayat insanın canını çok yakar. Sadece hayal dünyasında da yaşanmaz... Aradaki dengeyi bulmak çok zordur. Ben Bergüzar Korel'le birlikte dengemi buldum. Biraz Leyla, biraz Şehrazat, biraz Feraye, biraz Feride ve hepsinde biraz Bergüzar Korel!
Dip Not : Bu yazı bir Bergüzar Korel severe ait.Kendisi bizimle iletişime geçerek onun adına bloğumuz da yazısını paylaşmamızı rica etti.Bizlerde ricaları doğrultusunda yazısını paylaştık.Bu samimi ve harika yazıyı bizlerle paylaştığı için biz kendi adımıza kendisine teşekkür ediyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder