Bir senaristten çok daha öte ; Sema Ergenekon & Eylem Canpolat


Düşünün…

Bir hikaye düşünün ; güçlülerin kendi çıkarları uğruna hayatları hiçe sayarak kurguladıkları bir oyun…Bir hikaye düşünün ; sıradan mutlu hayatlarında her şey normal akışındayken kurgulanan oyunun kurbanları olacak olan bir aile…Bir hikaye düşünün ; suçsuz yere idama mahkum edilmek istenen bir “insan” bir eş bir dost bir baba bir haklı…Bir hikaye düşünün ; suçsuz babasını kurtarmak için canını bile ortaya koymaktan asla çekinmeyen bir oğul…Bir hikaye düşünün ; haklıların kazanması için hayatından ailesinden sevdiğinden vazgeçen bir Karadayı...Bir hikaye düşünün ; karşısında suçlu olarak çıkan kişi için adaletin doğru tecelli etmesi adına hayatını hayallerini yok sayabilen bir Hakime…Bir hikaye düşünün ; sevdiği sevdası için tüm imkansızlıkları zorlukları göze alabilen bir sevdalı...Bir hikaye düşünün ; kurguladığı oyunla ve kendince ailesinin mutluluğu adına  insanları canları yok sayan , yok eden bir baba, bir güçlü…

Bir hikaye düşünün ;  bir hakime ile bir kunduracı… Olur mu?  diye sorduran…İmkansız gibi görünen… Bir hikaye düşünün ; yalanlarla başlayıp tek doğru olabilen… Bir hikaye düşünün ; imkansızlıklardan imkanlar yaratarak çoğalan…Bir hikaye düşünün ; tüm savaşların içinden daha da güçlü çıkabilen… Bir hikaye düşünün ; aşkın sevdanın karşılığını tam olarak barındıran…Bir hikaye düşünün ; bir Hakime ile bir Karadayı...

Bir hikaye düşünün ; aile sıcaklığını hissettiren…Haksızlıkları tüm gerçekliği ile yüzümüze çarpan...Gerçek aşkı sevdayı yaşatan…Aşka sevdaya aşık edebilen…Umudu aşılayan…Şiirleri yine yeniden sevdiren…Şarkılar da yaşanılanları barındıran…Replikleri zihinlerimizde kaydettiren…Bir hikaye düşünün ; Acılar…Hüzünler…Sınanmalar…Mutluluklar…Sevinçler…Sevdalar… Yaşamlarımızda ki gibi olabilen…

Ve tüm bunları düşleyen, güçlü bir şekilde hissettirebilen iki sihirli kalem düşünün...Düş ortakları, yol arkadaşları ; Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat…

Üniversitede kesişmiş yolları onların…Birisi ağlarken diğeri gidip tutmuş elinden…Bir aylığına kalabilirsin yanımda demiş…Ama o bir ay 15 yıllık dostluk da 10 yıllık düş ortaklığın da…

Bizlerin onlarla yolları 2 yıl önce kesişti…Bir dizi ile…Karadayı ile…Önce görünenin ardındaki görünmezler olarak…Ama sonra o görünmezler o kadar derinden girdi ki hayatlarımıza…O kadar görünen oldular ki ; sihirli kalemleri ile, ruhlarımıza dokundurdukları ile, öğrettikleri ile, hissettirdikleri ile, saygı ile, anlayış ile…Ve bunların beraberinde sevgi ile…Bu sevgi paylaşarak görerek hissederek anlayarak anlatabilerek zamanla oluştu.Karadayı’nın her bölümü ile paralel olarak…Adalet savaşı ile…Sevda savaşı ile…Aile ile…Baba oğul ile…Mahir Feride ile…Umut ile…Eleştiri ile…Alkış ile…

Ve…

Şöyle genel bir çerçeveden bakıyoruz dizimize…Nazif babaya…Mahir’e…Feride’ye…Mahir ile Feride’ye…Adalete…Aileye…Baba oğula…Sevdaya…Umuda…Ve verilen savaşlara…Acılara…Sınanmalara…Ve tüm bunlarla birlikte daha da güçlenen bağlara…

Şöyle genel bir çerçeveden tanıyabildiğimiz kadarıyla bakıyoruz…Sema Ergenekon’a…Eylem Canpolat’a…Değerlerine…Umutlarına…Düşlerine…Kalplerine...Verdikleri savaşlara…Bulundukları şu ana… Aralarında ki o güçlü sarsılmaz bağa…

Şöyle genel anlamda bakıyoruz bizlere...Mahir&Feride FanClub – Karadayı ailesine…Bir dizi ile sevgi, saygı, anlayış çerçevesinde birleşebilmeye…Aynı şeyleri yaşayabilmeye,  hissedebilmeye, düşleyebilmeye…Aynı kalp atışlarıyla ; birlikte ağlayarak, birlikte gülebilmeye… Bütün olabilmeye…

Yani ; Gerçekten düşlerden kurguya …Kurgudan gerçeğe düşlere…

Ve her zaman dilimizde şu cümle ;  Karadayı bizler için bir kurgudan, bir diziden ibaret değil…Ve şunu da açıkça söyleyebiliriz ki ; Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat da bizler için bir senaristten çok daha öte…Çok daha anlamlı, sevgili bizler için…

Bilmiyoruz var mıdır dizi seyircisi ile senaristi/leri arasında kurulabilen bu tür bir bağ…Bir sevgi çemberi…Bizler şimdiye kadar böyle bir duruma hiç rastlamadık ve yaşamadık…Bizler için bu ilk ve çok özel…O kadar ki bizler Karadayı ailesi olarak hep şunu söyledik kendilerine “her zaman yanınızdayız”...İyi günde kötü günde…

Ve bizler alkışımızı da tüm samimiyetimizle sizlere sunuyoruz…Eleştirilerimizi de…Ricalarımızı da…İsteklerimizi de…Sizler için nasıl önemli ise Karadayı inanın bizler içinde öyle…Şunu da yine yeniden söylemeden geçemeyeceğiz, aşkı sevdayı gerçekten o kadar güzel anlatıyorsunuz ki…Özellikle de Mahir ile Feride sevda hikayesin de…Ve bu hikaye bu kadar güzel işlenmeseydi, bizler bu kadar bu sevdayı sahiplenip saatlerce yorumlar yapıp  ricalarda isteklerde bulunur muyduk?Bizce hayır… Gerçek hayatta ; gerçek, doğru ve az rastlanan şey en değerli olmaz mı?Bizler için bu aşk hikayesi de tam anlamıyla öyle…

Ve bizler inanıyoruz ki sizler ; o güçlü kalemlerinizle çok daha güzel düşler kuracak, çok daha güzel hikayeler yazacaksınız… Ruhlara dokunacaksınız…Senarist olmak isteyenlere örnek olacaksınız…Cümlelerinizle insanların hayatlarını değiştireceksiniz…Güzellikler bırakacaksınız ardınızda…

(Ve bizlerin sizler adına bir düşü…Bir(birden fazla) sinema filmi kaleme almanız…Senarist sizler…Oyuncular Kenan İmirzalıoğlu & Bergüzar Korel…Muhteşem bir senaryo…Muhteşem oyunculuklar…Muhteşem görsellikler…Muhteşem bir gala…Harika bir gişe…Düşlerin emeğin alın terinin başarının gururun alkışlarla birleşimi …Olur mu ki?Bizce olur.Hem de fevkalade olur.)

Sevgili senaristlerimiz …Yaklaşık iki yıldır iyiye kötüye doğruya yanlışa üzüntüye mutluluğa umuda umutsuzluğa dair ne varsa, kurguda ve gerçekte sizlerle açıkça paylaşabildik/paylaşabiliyoruz…Her zaman bizlere hissettiriyorsunuz fikirlerimizi önemsediğinizi bizleri anlamaya çalıştığınızı…Bunu hissetmek ve görmek mutluluk verici…Hem de fazlasıyla…

Hani diyorsunuz ya sınanmalardan geçen her şey daha anlamlıdır…Daha güçlüdür…Daha kıymetlidir...Daha gerçektir...Sizler daime o sınanmalardan savaşlardan hep güçlü çıkın, hep birlikte, hep el ele…(Bu kurguda da öyle olsun…Mahir ile Feride adına da…)

Bizler sizlere teşekkür ediyoruz…Başlangıç noktamız Karadayı için…Mahir ile Feride aşk hikayesi için…Sevginiz için…Anlayışınız için…Anlayabildiğiniz için…Anlatabildiğimiz  için…Güzel yürekleriniz için…Bizlere kattıklarınız için…Ve “aşk , sevda” için…

Ve... “En son umut ölür bu hayatta"  için…

Aşkla sevgiyle sağlıkla kalın…Seviyoruz sizleri...Kalbinizi , kalbinizden sökülenleri , kaleminize dökülenleri…Sizler hep orada olun…Bizler burada…Ama aslında aynı yerde…


Sevgiler
Mahir&Feride FanClub


0 yorum:

Yorum Gönder