Bizler toplum olarak acıyı daha çok seviyoruz. Bu
hayatımızın bir gerçeği. Acı ile yoğrulmuş ruhlarımız. Mutlu olmak için
çabalıyoruz ama mutlu olmayı bile acı çekmeden başaramıyoruz. Ağlamanın ve
ağlatmanın bu kadar kolay olduğu günümüzde, gülmek ve güldürmek, sevmek ve
sevilmek niye bize bu kadar zor geliyor; işte bunu anlamaya çalışarak hayat
yolumuza revan oluyoruz. Anlamaya mı çalışıyoruz yoksa anlamamak için ısrar mı
ediyoruz bilmiyorum, ama küçük bir çocuğun gözlerine baktığım zaman aklımdan
geçen, anlamamak konusunda ısrarcı olduğumuz oluyor.
Karadayı başladığından beri bu sualler çokça takılır oldu
zihnime. Biz bu dizi ile o ısrarcılığımızı bir kenara bıraktık ve mutlu olmanın,
sevmenin, mutlu etmenin ve sevilmenin aslında hiç de zor anlaşılır bir his
olmadığını gördük…bu yolda birlikte yürürken.. Birbirimize öğretmeye başladık
farkında olmadan. Sonra dönüp bir baktık halimize, herkesin yüzü gülüyor,
herkes daha mutlu, herkes birbirinin yokluğunu fark edebilecek kadar yakın o
yüreklere.. Kabul edelim ki değişmeye başladık biz bu dizi ile.. Sadece bu
nedenledir ki ısrarla söylüyoruz; Karadayı sadece bir dizi değil bizlerin
nezdinde.
Yeni bölüm fragmanı ve ardından gelen o aşk ve sevgi dolu
karelerle bahar geldi yüreklerimize. Evde, işte, yolda, otobüste, vapurda.. o
anlık etkileşimlerle yüzümüzde gülümsemeye sebep oluyorsa, siz “Karadayı” ya
sadece dizi diyerek geçebilir misiniz?
Yürekten inandığım bir değer vardır benim;
“Eğer bir insanın yüzündeki tebessümün sebebiyseniz, siz kendi
Miracınıza yükselmişsinizdir..”
Bu kadar insanın yüzündeki tebessümün sebebi ise bu dizi,
gerçekten de bir “Karadayı/Sevgi Hareketi” değil midir?
68.bölümü, sabırsızlığın sabra karıştığı bir duygu ile
bekliyoruz şimdi. Özet her ne kadar canımızı sıkmış olsa da bir nebze, biz acı
ile yıkanmaktan soyunduk bir kere.. Yolumuzdan çevirmek isteyenlerin vay
haline!
Mutlu olduğumuz anların kısalığından çok o anların bizdeki
dokunuşuna dem vurmak benim niyetim. Bardağın dolu tarafını görmek olsun bundan
sonra hedefimiz ki zaten 67 bölümdür bunu yapıyoruz hep birlikte.
8 lerin mucizesi diyelim biz yine buna çünkü adım gibi
eminim 68.bölüm su serpecek yüreklerimize. Öyle bir tohum ekildi ki bize - umut
diyoruz biz onun adına- ekenler bile gelip sökemez onu içimizden. O fragman ve
resimlerden sonra bir adım geri çekilip bize bizim yüzlerimize bakınca bunu bir
kez daha anladım. İnancımız tam.
Feride’nin o evden Kara ailesi ile çıkacağını ama kalbinin
kırıklığının taa buralardan görüneceğini hepimiz biliyorduk. O gece o evde
ezilen ve kırılan yegane kişinin Feride olacağını biliyorduk. Yanılmadık. Çünkü
en doğalıydı onun o babasına olan inanma isteği.
İnandığın yerden
kırıldığında yaşanılan o acıyı bilmeyenimiz var mı?
İşte yarı sevinç yarı burukluğunun gözlerinden okunması bu
yüzden Feride’nin. Şimdi Mahir’e çok iş düşüyor. Çünkü Feride için kırılma
noktaları yeni başlıyor. Hem de öyle böyle değil bu noktalar. Nefessiz
bırakacak onu. Belki de onarılması zor yaralar bırakacak ruhunda. Babasının bu işlerin
başındaki kişi olduğunu öğrenmesinden çok Bahar’ın ve Melih’in katili olduğunu
öğrendiği an dünya başına yıkılacak. Tüm bunları düşününce o isteme gecesinden
sonraki Kara ailesi sahiplenişinin değeri çok daha artıyor gözümde..
Hani nasıl ki Nazif gibi bir babadan Orhan gibi bir evlat
yetişmişse, Mehmet Saim gibi bir babadan da Feride gibi bir evlat yetişmiş..
Demek ki aslında yürünülen yol babalarımızın yolu değil, inandığımız değerlerin
yorumlandığı yüreğimizde yanan kandillerin aydınlattığı yolmuş.
Bu noktada yeni sezona dair temennim artık hiç kimsenin
canının yanmaması ve bir kaybın daha olmaması iyilere dair. Bitmek bilmeyen o
planların bir son bulması ve birileri yüzünden başka birilerinin asla zarar görmemesi.
Birbirlerinin yüzüne bakamaz duruma gelmemeleri ve o ellerin
bir daha hiç ayrılmaması. Çok daha sert bir sezona giriyoruz artık. Sezon
sonunun nasıl olacağını kestirmek çok zor. Bizi nasıl bir son nasıl bir sürpriz
bekliyor bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey sınanmaya devam edilecek olan bu aşkın
her darbeden daha da güçlenerek çıktığı.
Ben bu duygularla izleyeceğim 68 ve sezonun geri kalan
bölümlerini. Anı yaşayacağım. Sinir harbi yaşasam da çoğu zaman yüzümdeki
gülümsememe sebep olan bu diziye olan inancımı kaybetmeyeceğim. J
Hepimiz hak ediyoruz bunu..
Sevgilerimle…
Filiz İŞLER
1 yorum:
Yorumuna, güzel, içten ve samimi sözlerine sağlık Filiz Ablacım... Her ne olursa olsun inandıklarımızın ardından gitmeyi hiç bırakmadık, ısrarla ve inatla peşinden gitmeye devam ettik. Karadayı bizlere çok şeyler kattı. Kesinlikle sadece bir dizi değil. Herkesin kendinden bir şeyler bulduğu, bizi derinden etkileyen duyguların yaşandığı bir hayat mucizesi... Ne olursa olsun, ne kadar kızarsak kızalım. Anlık mutluluklar da olsa biz razıyız. Yeter ki dediğin gibi daha fazla iyilerden yana kayıp vermeyelim. Keyifle dizimizin tadını çıkaralım. Emeğine sağlık, çok güzel ifade etmişsin...
Yorum Gönder