Karadayı

    "En son umut ölür bu hayatta."

Eylem Canpolat & Sema Ergenekon

                 Karadayı

17 yorum:

Unknown dedi ki...

Karadayı'nın 64. bölüm 2. fragmanı yayınlandı.
Feride'miz ve Mahir'imiz üzgünler ama birlikteler. Umuyoruz ki birlikte mutlu oldukları günleri de izleyeceğiz hep birlikte.

https://www.youtube.com/watch?v=4-zESN7wM4g&list=UUTQ6d7W2JRulB1Pd-9wCsAw

Unknown dedi ki...

Burasi guzel olacak.:) Teşekkurler. Blog yazarligi yapabilecegiz. Acemisiyim suan yazmayi mobil oldugumdan henuz basararamadim klavye cikmadi ama çozeriz :)

Unknown dedi ki...

Hoşgeldiniz sevgili yazarlarımız. :)

Adsız dedi ki...

Kesinlikle çok güzel olacak. Karadayı-Mahir&Feride sevenler olarak düşüncelerimizi daha iyi bir şekilde sunabileceğiz. :)

Unknown dedi ki...

Burda sizlerle olmak çok güzel olacak ;) ilerleyen zamanlar da burayı çok daha canlı yapacağımıza eminim Teşekkür ederiz :)

Karadayı hastası Berfin dedi ki...

Waow :)) bu ortam cok iyi olucak ..

Unknown dedi ki...

heyyyyyyyy hello amazing your blog bravoo

Unknown dedi ki...

Deneme 1-2 :)

Sevgile yöneticimize çok teşekkürler. Eminim çok keyifli yorumlar yazılacak.
Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Deneme 1-2 :)) Sevgiler Seda :)

Unknown dedi ki...

Çok hoş oldu bu... bende gelmiş bulundum... Tüm karadayı dostlarina selam olsun...

Unknown dedi ki...

Yeni katıldım bu kervana. Tekrar teşekkür ederiz. Umarım yazarlığı becerebilirim :)))

Blogger dedi ki...

Bu Sevginin Yerini Tutabilecek Başka Hiçbir Şey Yok/ Karadayı 64. bölüm ardından

....

Turgut, zehirli bir sarmaşık gibi hayatlarına dolanmaya başladığı andan beri, en az geçmişleri kadar zorlu bir engel oldu Feride ve Mahir için... Takıntılı tutkusuyla... Hırsıyla... Kontrol edemediği, doğru yönetemediği gücüyle... Bertaraf edilmesi zor bir engel...

Feride , Melih'in ölümünün ardından, kardeş ayrılığı yaşadığından beri yüreğindeki endişe ve korkularının gerçekleştiğini düşünüyor, bir tarafta Mehmet Saim'in ve Turgut'un entrikaları diğer tarafta Mahir'in başına birşey gelecek endişesi.... Fakat Mahir'in elleri Feride'nin saçlarında, onunla yekpare olmak istercesine, güç verircesine, omuzunda....

Mahir ve Feride, Feride'nin evinde.... Feride kollarını göğsünde kavuşturmuş... Gözleri Mahir'in gözlerinde... Mahir Feride'ye elini uzatmış. İyi günde de kötü günde de benimle birlikte ol Feridem diyor... Günler sonra Mahir yanı başında...
Özgür... mü?... Emniyette... mi?... Onunla... mı?.... Tam değil... Yine bir şeyler eksik... Eksik bu kavuşma da... Feride kollarını sevdiği adamın sırtında omuzlarında gezdirerek, Mahir'i sarmalıyor... Bu kareleri dönüp dönüp seyrediyorum... İlk seyredişlerimde hemen farkına varamıyorum... Ama sonra gözlerini farkediyorum... Gözlerini... Gözleri ayrı bu kavuşmada... onların önce gözleri kavuşur birbirine diyorum... Ölüm bu kadar yakınlarındayken, birbirlerini bir başına bırakamamalılar diyorum.. Dalgalara eşdeğer alev dalgası yüzü Mahir'in....
Bahar'ın ve annesinin, kardeşinin ölümü yüreğinde ve çaresizliği... Babasını kurtarması lazım.. Feride'nin gözlerinde endişe... Mahir'in gözleri alev saçıyor... Bu yarım buluşmada kelimelere boğuluyor yaşadıkları... aktarılıyor sonraya... sadece biraz sonraya yaşadıkları.

Mahir'in Feride'ye elini uzattığı ana dönüyorum. Ruhları kavuşuyor gözleriyle... Gözleri kavuşuyor ruhlarında.. Mutlu olmak için ne kadar küçücük şeyler veriyorlar elimize diye düşünüyorum. Güvenli bir elin... Sıcak bir bakışın..... Kollarına kendini teslim etmiş bir Feride... Mahir,hem orda hem orada değil... gözleri dalmış... kuytusuna sokulmuş Feride'nin sıcaklığı... ama yine uzaklarda... korkularla bileylenen endişeler dörtbir tarafında... ruhu tetikte... peşin peşin ödüyor yanlışların hesabını içinde... derin bir soluk alıyor... birbirlerini söz veriyorlar ve sarılıyorlar...

Sevmek, hem nasıl bizi güçlü kılıp hem de bu kadar savunmasız bırakabiliyor?


Şimdi siz söyleyin!

Mahir/Feride Karadayı

ferdemahir dedi ki...

Bu Sevginin Yerini Tutabilecek Başka Hiçbir Şey Yok/ Karadayı 64. bölüm ardından

....

Turgut, zehirli bir sarmaşık gibi hayatlarına dolanmaya başladığı andan beri, en az geçmişleri kadar zorlu bir engel oldu Feride ve Mahir için... Takıntılı tutkusuyla... Hırsıyla... Kontrol edemediği, doğru yönetemediği gücüyle... Bertaraf edilmesi zor bir engel...

Feride , Melih'in ölümünün ardından, kardeş ayrılığı yaşadığından beri yüreğindeki endişe ve korkularının gerçekleştiğini düşünüyor, bir tarafta Mehmet Saim'in ve Turgut'un entrikaları diğer tarafta Mahir'in başına birşey gelecek endişesi.... Fakat Mahir'in elleri Feride'nin saçlarında, onunla yekpare olmak istercesine, güç verircesine, omuzunda....

Mahir ve Feride, Feride'nin evinde.... Feride kollarını göğsünde kavuşturmuş... Gözleri Mahir'in gözlerinde... Mahir Feride'ye elini uzatmış. İyi günde de kötü günde de benimle birlikte ol Feridem diyor... Günler sonra Mahir yanı başında...
Özgür... mü?... Emniyette... mi?... Onunla... mı?.... Tam değil... Yine bir şeyler eksik... Eksik bu kavuşma da... Feride kollarını sevdiği adamın sırtında omuzlarında gezdirerek, Mahir'i sarmalıyor... Bu kareleri dönüp dönüp seyrediyorum... İlk seyredişlerimde hemen farkına varamıyorum... Ama sonra gözlerini farkediyorum... Gözlerini... Gözleri ayrı bu kavuşmada... onların önce gözleri kavuşur birbirine diyorum... Ölüm bu kadar yakınlarındayken, birbirlerini bir başına bırakamamalılar diyorum.. Dalgalara eşdeğer alev dalgası yüzü Mahir'in....
Bahar'ın ve annesinin, kardeşinin ölümü yüreğinde ve çaresizliği... Babasını kurtarması lazım.. Feride'nin gözlerinde endişe... Mahir'in gözleri alev saçıyor... Bu yarım buluşmada kelimelere boğuluyor yaşadıkları... aktarılıyor sonraya... sadece biraz sonraya yaşadıkları.

Mahir'in Feride'ye elini uzattığı ana dönüyorum. Ruhları kavuşuyor gözleriyle... Gözleri kavuşuyor ruhlarında.. Mutlu olmak için ne kadar küçücük şeyler veriyorlar elimize diye düşünüyorum. Güvenli bir elin... Sıcak bir bakışın..... Kollarına kendini teslim etmiş bir Feride... Mahir,hem orda hem orada değil... gözleri dalmış... kuytusuna sokulmuş Feride'nin sıcaklığı... ama yine uzaklarda... korkularla bileylenen endişeler dörtbir tarafında... ruhu tetikte... peşin peşin ödüyor yanlışların hesabını içinde... derin bir soluk alıyor... birbirlerini söz veriyorlar ve sarılıyorlar...

Sevmek, hem nasıl bizi güçlü kılıp hem de bu kadar savunmasız bırakabiliyor?


Şimdi siz söyleyin!

Mahir/Feride Karadayı

Adsız dedi ki...

Kaleminize sağlık. Ne de güzel yazmışsınız. Anlatmışsınız..

Unknown dedi ki...

Sevmek; dünyada belkide insanı en güçlü kılan hadise. Kopamaz insan hayattan an gelir yüzünde ki tebessum an gelir en büyük çaresizliğin olur. Bunu bana defa defa göstermiş bir aşktır bu ikilinin aşkı. Endişe içinde umut, umut ile uzun uzun bekleyiş. Çok bekledik biraz nefes istiyorum bu aşka.

Unknown dedi ki...

Mahir ile Feride tam olarak hiç bir zaman aşklarını yaşayamadılar ki haklı olarak. Hep bir şeyler eksik. Hep akıllarında fikirler, düşünceler, acabalar... Yaprak döker bir yanım, bir yanım bahar bahçe durumundalar. Bizleri en çok etkileyen de her şeye RAĞMEN birbirlerinden vazgeçmemeleri, vazgeçemeleleri... Her durumda birbirlerinin arkasındalar. Hep destekler birbirlerine. Bu sevdanın, aşkın gücü de burdan geliyor...

Adsız dedi ki...

müthiş olmuş ellerinize sağlık

Yorum Gönder